Aydınlar Ocağı 53. Şura Toplantısı, İstanbul Merter Green Park Otel Bergama Salonu’nda başladı. Üç gün sürecek toplantının açılış oturumuna; İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Gözen, Zeytinburnu Kaymakamı Adem Uslu, Eski İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, Avrasya Bir Vakfı Başkanı Şaban Gülbahar, Türk Ocakları İstanbul Şube Başkanı Cezmi Bayram, Türk Dünyası Araştırmalar Başkanı Közkan Yazkan, Emekli EskiTümamiral Prof.Dr.Cihat Yaycı, KKTC Tanıtma Dairesi Eski Başkanı Sebahattin İsmail, Yesevi Vakfı Başkanı Davut Haskırış, İTO Meclis Üyesi Süleyman Uluocak, Anadolu Kadim Medeniyetler Derneği Genel Başkanı Hakan Alkan, Çepni Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Muhammet Arif Genç ve Başkan Yardımcısı Ergül Önder,İstanbul Kitap Kırtasiyeciler Odası Başkanı Yavuz Tekçe, Zeytinburnu DYP Eski İlçe Başkanı Mustafa Karagöz ile çok sayıda STK temsilcisi ve Türkiye Aydınlar Ocağı Başkanları ve temsilcileri katıldılar.
Haber: Adem KARABAYIR / Gündem İstanbul
Açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erkal, Türkiye’nin tarihsel süreci boyunca karşı karşıya kaldığı tehditlere dikkat çekti. “Türkiye’nin egemen bir devlet olmasına göz dikilmesi sebepsiz değildir, gayesiz değildir. Ülkemize adeta 1071 Malazgirt’ten, 1453 İstanbul’un fethinden, 1923 Cumhuriyet’in kuruluşundan rövanş alırcasına saldırılar yapılıyor” diyen Prof. Dr. Erkal, Aydınlar Ocağı’nın yerli ve milli bir çizgide faaliyet gösterdiğini vurguladı.
Erkal, “Ülkemizin etrafına örülen ağları, ihanet odaklarını görmezden gelip birbirimizle uğraşarak hiçbir yere varamayız. Yıllardır aynı kısır döngü devam ediyor. Enerjisini ve imkânını bu ülkeye zarar vermek isteyenlerle mücadeleye değil, birbirine harcayan bir toplum olduk. Demokrasi içinde mücadele etmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Erkal, Türkiye’nin çevresinde yaşanan gelişmelere de değinerek, “Suriye’nin yeni bir Gazze’ye dönüştürülmeye çalışıldığını, güneydeki Dürziler üzerinden bölgesel çatışma ortamı yaratılmak istendiğini” belirtti.
Konuşmasında Aydınlar Ocağı’nın teşkilatlanma çalışmalarına da değinen Erkal, “Tekirdağ Türkocağı ile Tekirdağ Aydınlar Ocağı’nın örnek dayanışması bizleri mutlu etti. Aynı çizgide, aynı inanca sahip kurumlar rakip değil; birbirini tamamlayan yapılardır. Biz de yıllardır bu çizgiyi sürdürüyoruz. Bu çizgi birlik, beraberlik ve Türkiye sevgisidir” dedi.
Tarihten ders alınması gerektiğine dikkat çeken Erkal, “Balkan Harbi’nde uğradığımız yenilgi tarih kitaplarında yeterince yer almıyor. Oysa o yenilgi, savaşmadan teslim olmanın acı bir örneğidir. Bugün de milli ve üniter devletten uzaklaştırılmak isteniyoruz. Çok kültürlülük, sanıldığı gibi demokrasinin çok sesliliği değildir. Bu kavram, farklı etnik grupları birbirine karşı konumlandıran bir parçalanma sürecidir. Türkiye bu tuzaklara karşı uyanık olmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Türk Milleti Geçmişinden Aldığı Güçle Yürüyecek”
Toplantıda konuşan İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Gözen, İstanbul Valisi Davut Gül adına katılımcıları selamlayarak, Türk milletinin tarihsel köklerinden aldığı güçle geleceğe emin adımlarla yürüdüğünü söyledi.
Gözen, “Bu salonda, milletinin ihyası ve inşası için ömrünü adamış değerli insanların arasında bulunmaktan büyük onur duyuyorum. Türk milleti tarihte olduğu gibi bugün de varlığını güçlü bir şekilde hissettirmeye devam edecektir. Ancak bunun için önce biz, kim olduğumuzu ve gayemizi iyi bilmeliyiz. Köklerimizi tanıyarak geleceği şekillendirmeliyiz” dedi.
Uluslararası sistemdeki dönüşüme de dikkat çeken Gözen, “Birinci Dünya Savaşı sonrası kurulan Cemiyet-i Akvam ve İkinci Dünya Savaşı sonrası şekillenen Bretton Woods düzeni, Batı merkezli bir yapıyı dünyaya dayattı. Bugün geldiğimiz noktada adaletin, eşitliğin, mazlumun hakkının savunulmadığı bir dünya düzeniyle karşı karşıyayız. Bu yüzden güçlü bir Türk devletinin bu sistemde varlığını göstermesi büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı. Konuşmacılara katılımlarından dolayı plaketler verildi toplu fotoğraf çekilerek şura sona erdi.
Bilgi Notu:
Cemiyet-i Akvam, 10 Ocak 1920’de kurularak uluslararası sorunları barışçıl yollarla çözmeyi amaçlayan ilk küresel organizasyondur.
Bretton Woods Anlaşması ise, II. Dünya Savaşı sonrası dünya ticaretinin ve finansal düzenin kurallarını belirleyen ekonomik sistemin temelini oluşturmuştur.
