Aydınlar Ocağı, 24 Haziran 2025 tarihinde Zeytinburnu İBB Sosyal Tesisleri’nde önemli bir açık oturuma ev sahipliği yaptı. “Yapay Zekâ: Tehdit mi, Fırsat mı?” başlığıyla gerçekleştirilen program, yoğun ilgi gördü.
Genel Sekreter Mimar Süleyman Uluocak öncülüğünde organize edilen oturum, Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Vedat Eryetiş’in divan başkanlığında yürütüldü. Kahvaltı programıyla başlayan etkinlik, katılımcıların yoğun ilgisiyle dikkat çekti.
Program, yemek duası sonrası saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile resmen başladı. Açık oturumda yapay zekânın toplumsal, ekonomik ve güvenlik boyutları çok yönlü olarak ele alındı.
Ekrem Akgün Anıldı: “Vefakâr, Vatansever, Atatürkçü Bir Aydını Kaybettik”
Aydınlar Ocağı’nın gerçekleştirdiği son toplantı, hem bilimsel hem de duygusal yönüyle dikkat çekti. Etkinliğin başında sabah saatlerinde hayatını kaybeden Trabzon Aydınlar Ocağı Kurucu Başkanı Ekrem Akgün, saygı ve rahmetle anıldı.
Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erdal, açılış konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Çok fedakâr, vatansever, milliyetçi ve Atatürkçü bir kardeşimizdi. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde uzun yıllar hizmet verdi. Aydınlar Ocağı’nın Trabzon’daki temellerini atan ve kuruluşunda büyük emek sarf eden bir dava adamıydı. Onu rahmetle ve minnetle anıyoruz.”
Diğer yandan, Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Vedat Eryetiş, Türkiye’nin siber güvenlik alanında atması gereken adımları detaylandırdı. Eryetiş, Türkiye’nin siber ordu kurması gerektiğini belirterek, eğitim sisteminde teknolojik okuryazarlığın şart hale geldiğini söyledi.
Dr. Vedat Eryetiş: “Türkiye Siber Ordu Kurmak Zorundadır”
Toplantıda söz alan bir diğer isim, Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Vedat Eryetiş oldu. Geçmişte Adana ve Tekirdağ’daki şuralarda yapay zekâ ve siber güvenlik üzerine tebliğ sunduğunu hatırlatan Eryetiş, Türkiye’nin dijital tehditlere karşı acil adımlar atması gerektiğini belirtti.
“Ayak uyduramazsak, Türkiye’miz sömürge olabilir. Siber güvenlik artık stratejik bir zorunluluktur.” Dr. Eryetiş, siber tehditlere karşı sadece bireysel değil, devlet ölçeğinde de yapısal çözümler gerektiğini vurguladı. Teknolojik okuryazarlığın artırılması gerektiğini söyleyen Eryetiş, bu konuda bir ilk olan Türkiye’nin ilk siber güvenlik lisesini kurduklarını da duyurdu. “Yapay zekâ bir araçtır. Onu nasıl kullandığımız geleceğimizi belirleyecek. İş yerlerindeki personelden devlet memurlarına kadar herkes yeniden eğitilmeli. Türkiye, siber ordu kurmadan güvenliğini sağlayamaz.”
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Veysel Bozkurt, Aydınlar Ocağı’nın düzenlediği toplantıda yaptığı kapsamlı sunumda, yapay zekânın toplum tarafından henüz tam olarak anlaşılmadığını, ancak gündelik yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini vurguladı.
Bozkurt, sunumuna katılımcılara doğrudan sorular yönelterek başladı:
“Aramızda kaç kişi yapay zekâ kullanıyor? El kaldırabilir mi? Üçte bir oranında eller kalktı. Peki hiç kullanmayan var mı? Yok gibi. Facebook, Google Haritalar, Yandex Navigasyon… Bunların hepsi yapay zekâ ile çalışıyor. Demek ki aslında hepimiz kullanıyoruz ama farkında değiliz.”
“Yapay Zekânın Temeli: Büyük Veri”
Prof. Dr. Bozkurt, yapay zekâ teknolojilerinin gelişmesinde en önemli unsurun “büyük veri” olduğunu belirtti. Bu noktada Google’ın kuruluş hikâyesinden örnek vererek dikkat çekici bir açıklama yaptı:
“2002’de Google kurulduğunda kurucularına neden yeni bir arama motoru geliştirdikleri sorulduğunda verdikleri yanıt netti: Bizim amacımız büyük veri toplamak ve yapay zekâ geliştirmek. Yani Google’ın temelinde bile yapay zekâ vardı.”
Günümüzde kullandığımız her platformun veri topladığını ve bu verilerle yapay zekâyı beslediğini ifade eden Bozkurt, “Veri artık dünyanın yeni petrolü, yeni altın madeni” diyerek yapay zekâyla verinin ayrılmaz bir bütün olduğunu vurguladı.
“WhatsApp neden ücretsiz? Facebook neden ücret almıyor? Çünkü hepimiz bu platformları kullanırken veri üretiyoruz. Bu veriler yapay zekâyı eğitmek için kullanılıyor. Ama asıl mesele şu: Bu verileri biz işleyebiliyor muyuz? Kendi yapay zekâmızı geliştirebiliyor muyuz?”
“Makine Öğreniyor, Karar Veriyor, Hatta Düşünüyor”
Bozkurt, yapay zekânın yalnızca otomatik işlem yapan bir sistem değil; öğrenen, karar veren ve insan gibi düşünmeye başlayan bir mekanizma olduğunu belirtti. 1950’li yıllardan itibaren sorulan “Makinalar düşünebilir mi?” sorusunun bugün cevap bulmaya başladığını ifade etti.
“Yapay zekâ ile artık makineler kendi kendilerine öğrenebiliyor. Hiç bilmediği bir dili çok kısa sürede öğrenebiliyor. Bu, devrim niteliğinde bir gelişme.”
Bu teknolojinin eğitimden güvenliğe, ekonomiden sağlığa kadar her alanda oyun kurucu etkiye sahip olduğunu belirten Bozkurt, Türkiye’nin bu alanda yalnızca kullanıcı değil, üretici konumuna geçmesi gerektiğini vurguladı.
“Tehdit Değil, Fırsat Gibi Görmeliyiz”
Prof. Dr. Bozkurt, teknolojinin yalnızca bir tehdit olarak algılanmasının yanlış olduğunu, doğru politikalarla bu dönüşümün bir fırsata çevrilebileceğini söyledi. Özellikle büyük veri altyapısı, etik kurallar ve yerli teknoloji geliştirme konularında devletin ve üniversitelerin birlikte çalışması gerektiğini belirtti.
“Yapay zekâyı dışarıdan izlemek yerine, içeriden üretmemiz şart. Bu hem ekonomik bağımsızlık hem de toplumsal refah için gereklidir.”
Açık oturum konukların günün anısına toplu fotoğraf pozu ile son buldu.
Ekrem Akgün Kimdi:
1945 yılında Bayburt’ta doğdu.
Ankara İlahiyatta Hüseyin Atay, Bahriye Üçok ve Neşet Çağatay gibi kült Hocalardan ders alarak mezun oldu…
Trabzon’da Din Dersi Öğretmenliği ve Karadeniz Teknik üniversitesinde Fen-Edebiyat Fakültesi Sekreterliği ve Öğrenci İşleri Daire başkanlığı görevlerinde bulundu ve bu görevden de emekli oldu…
Trabzon Türk Ocağının kurulmasında ve iki dairelik bir mülkün alınması sürecinde büyük gayretleri oldu.
Trabzon Aydınlar Ocağını Kurdu ve uzun yıllar başkanlığını yürüttü…
Rauf Denktaş’ı Trabzon’a getirerek büyük bir Aydınlar Ocağı Şurası tertip etti…
Bir müddet Trabzon Bayburtlular Dernegi Baskanligini da yürüttü…
Son günlerde kanser tedavisi görmekte ve kemoterapi almaktaydı.
“Aydınlar Ocağı’nda Yapay Zekâ Gerçeği: Farkında Olmadan Kullandığımız Teknoloji”
